Anayasa Mahkemesi (AYM) Kur Korumalı Mevduat hesaplarının finansmanı için Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Merkez Bankası’na kaynak aktarması ile Cumhurbaşkanı’nın destek tutarını ve hesaplama yöntemini belirleme yetkisini iptal etti.
Habertürk’ün haberine göre, CHP’li 133 milletvekilinin, 7351 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali için Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru hakkında karar verildi. Söz konusu AYM kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.
Resmi Gazete’deki kararda kanunda yer alan “..ve nakit kaynak aktarımı için Bakanlık bütçesinde mevcut ya da yeni açılacak tertiplere ödenek eklemeye…” kısmıyla ilgili olarak yapılan değerlendirmede şu ifadeler yer aldı:
“Bütçeler genel olarak belirli bir dönemdeki gelir ve gider tahminleri ile bunların uygulanmasına ilişkin hususları gösteren ve usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan belgelerdir. Bununla birlikte bütçe kanunları, yasama organı tarafından yürütme organına yıllık olarak kamu gelirlerinin toplanması ve giderlerin yapılması için yetki ve izin verilmesini düzenleyen kanunlardır. Yürütmeye verilen bu izin ve yetki, o yasama organının halktan aldığı bütçe hakkının gereğidir.”
“Bütçe hakkı TBMM’nin”
“Anayasa’nın 87. maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) görev ve yetkileri arasında kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak ile bütçe kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek yer almaktadır. Anayasa’nın 88. maddesinde, kanunların TBMM’de teklif edilip kabul edileceği belirtilmiş; 89. maddesinde ise Cumhurbaşkanının, TBMM tarafından kabul edilen kanunları on beş gün içinde yayımlayacağı veya bir daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderebileceği ifade edilmiştir. Ancak 89. maddede yer alan Cumhurbaşkanına tanınan geri gönderme yetkisi bütçe kanunları yönünden geçerli değildir.
Bütçe hakkının Anayasa ile TBMM’ye tanınmış olması, bu hakkın ancak yasama organı tarafından kullanılması gerektiği anlamına gelir. Yürütme organının, Anayasa’da açıkça öngörülmeyen bir yetkiyi kullanarak harcama yapması, bütçe hakkının ihlali sonucunu doğurur. Bu durum hem demokratik meşruiyet açısından hem de hukuk devleti ilkesi yönünden sakıncalıdır.
Bu bağlamda dava konusu kuralın Anayasa’nın 161. maddesinde yer alan “Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.” ve “Cumhurbaşkanı bütçe kanunlarını bir daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderemez.” hükümleriyle çeliştiği anlaşılmaktadır. Kural, bütçe dışı bir alanda düzenleme yapılmasına imkân tanıdığı için Anayasa’nın öngördüğü bütçeleşme sistemine ve yasama organının bütçe hakkına aykırılık teşkil etmektedir.
Bu itibarla kural, bütçe kanununda öngörülmeyen bir kamu giderinin gerçekleştirilmesine imkân sağlamaktadır. Bu durum ise kamu harcamalarının önceden izin alınarak yıllık bütçelerle yapılması ilkesine ve yasama organının halk adına harcama yapma yetkisinin Bakana devredilmesi sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Bu itibarla kural bütçe hakkına aykırılık oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 87. ve 161. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.”
KKM 2021’de devreye girdi
Kur Korumalı Mevduat ürünü Aralık 2021’de döviz talebini kesmek için devreye sokuldu. 2023 ortasından itibaren ise Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TCMB KKM’yi sonlandırmak için çeşitkli adımlar atmaya başladı.
Ağustos 2023’te 3.4 trilyonu gördü
KKM toplamı Ağustos 2023’te 3 trilyon 407 milyar 948 milyon lira ile zirveyi gördü. Bu tarihten itibaren ise yönünü aşağı çevirdi.