10.1 C
İstanbul
4 Aralık 2025, Perşembe
Kızılay Web Banner 728X090

Karahan: Dezenflasyon süreci yavaşlasa da devam ediyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı (TCMB) Fatih Karahan, 3 Aralık’ta “Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm” toplantıları kapsamında Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nde (MÜSİAD) bir sunum gerçekleştirdi.

Sunumunun başlangıcında TCMB’nin reel sektörle güçlü iletişiminden bahseden Karahan, Türkiye genelinde 2025 yılında 2 bin 505, son beş yılda ise 14 bin 705 firma ile görüştüklerini belirtti.

TCMB Başkanı, elde edilen nitelikli ve zamanlı bilgileri karar alma süreçlerinde kullandıklarını, konjonktürel gelişmelerin yanı sıra yapısal sorunlar hakkında bilgi edindiklerini, reel sektör temsilcileriyle çift yönlü bir iletişim kurduklarını ve beklenti ve önerileri ilgili kamu kurumlarıyla paylaştıklarını ifade etti.

Özet bir değerlendirme yapan Karahan, TCMB’nin rezervlerinde 118 milyar dolarlık bir artış gerçekleştiğini ve Kur Korumalı Mevduatların 143 milyar dolardan bir milyar doların altına düştüğünü paylaştı.

Enflasyona da değinen başkan, Fiyat istikrarının sağlanması amacı doğrultusunda aldığımız mesafeyi önemsiyoruz. Hem kısa dönem göstergeler hem orta vadeli görünüm, dezenflasyonun sürdüğünü ve süreceğini gösteriyor. Beklentileri kalıcı olarak çıpalamak için sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğiz” notlarını paylaştı.

Karahan ekonomideki büyümenin devam ettiğini ve sektörel dönüşümün de görüldüğünü, bununla birlikte fiyat istikrarının da kalıcı ve genele yayılan refah artışı sağlayacağını sunumunun ilk kısmında paylaştı.

Karahan, fiyat istikrarının önemine değindi

İlk olarak fiyat istikrarının önemine değinen Karahan, üç farklı sebepten bahsetti; sürdürülebilir büyüme, alım gücü ve verimlilik.

Başkan sunumunun bu kısmında toplumsal refaha en büyük katkıyı, fiyat istikrarını sağlayarak sunacaklarını ifade etti. Yüksek enflasyonun toplumsal refaha verdiği zararı ve fiyat istikrarının ekonomi için taşıdığı kritik önemi anlatan Karahan, yüksek enflasyonun büyüme ve yatırımlarda istikrarsızlığa yol açtığını, vatandaşın alım gücünü azalttığını ve ekonomide verimliliği düşürdüğünü vurguladı.

Sunumda fiyat istikrarının sağlayacağı kazanımlara da dikkat çekildi. Karahan, öngörülebilirliğin artmasıyla birlikte kalıcı düşük faiz ortamının mümkün olacağını, uzun vadeli finansman imkânlarının genişleyeceğini ve yatırım ortamının güçleneceğini belirtti. Fiyat istikrarının sürdürülebilir büyümeyi destekleyeceğini ifade eden Karahan, bunun sonucunda toplumsal refahın kalıcı biçimde yükseleceğini söyledi.

Karahan, fiyat istikrarının, yatırım ve üretim ortamını iyileştirdiğini belirterek, ekonomi üzerindeki etkilerini dönemsel verilerle ortaya koydu. 2020–2024 döneminde enflasyonun yeniden yüzde 44,8’e yükseldiğine dikkat çeken Karahan, Eylül 2025 itibarıyla enflasyonun yüzde 33,3 seviyesinde olduğunu hatırlatarak fiyat istikrarının önemine işaret etti.

Başkan, 2025’in ilk üç çeyreğinde yatırım büyümesinin yüzde 7,7 ile yeniden güçlendiğini söyledi. Özellikle fiyat istikrarının sağlanmasıyla yatırım ortamının iyileştiğini de ifade etti. Ayrıca başkan, 2025’in ilk üç çeyreğinde özel tüketim büyümesinin yüzde 3,8’e gerilemesinin, ekonomide dengelenmenin işareti olduğunu vurguladı.

“Dezenflasyon süreci yavaşlasa da devam ediyor”

Fatih Karahan, sunumunun bu bölümünde “Enflasyon nasıl düşüyor?” sorusuna yanıt vererek dezenflasyon sürecinin üç temel noktada açıkladı; talepte dengeleme, fiyatlama davranışlarında normalleşme ve beklentilerde iyileşme.

Enflasyonda son iki yılda belirgin bir gerileme yaşandığını ve düşüşte önemli mesafe katedildiğini belirten başkan, Aralık 2022’de yüzde 64,3 olan enflasyonun 2023’te yüzde 64,8’e çıktığını, 2024’te 44,4’e düştüğünü, Kasım 2025’te ise yüzde 31,1’e kadar gerilediğini ifade etti.

Karahan, 2023’te zirve yapan enflasyonun 2024 ve 2025 dönemlerinde istikrarlı şekilde düşmesinde sıkı para politikasının etkili olduğunu vurgulamıştı.

TCMB Başkanı dezenflasyon sürecinin hızının yavaşlasa da devam ettiğini belirtti. TÜFE’deki düşüşle beraber hizmet enflasyonunun da yüzde 44,4’e gerilediğini temal mal fiyatlarının artışının yüzde 18,6 seviyesinde olduğunu, gıda enflasyonunun ise yüzde 27,4’e kadar düştüğünü paylaştı.

Kira ve eğitim kalemleri hizmet enflasyonunu yukarı çektiğini ifade eden Karahan, Kasım ayında kira artışlarının yüzde 63,6 ile eğitim kaleminin ise yüzde 66,2 ile en çok fiyat artışının yaşandığı alt kalemler olduğunu vurguladı.

Maliyet artışlarının gerilediğini belirten Karahan, üç ana maliyet göstergesinde güçlü bir iyileşme olduğuna dikkat çekti. Yurt içi ÜFE’de 30 puanlık, hizmet ÜFE ve inşaat maliyet endeksinde 50 puanlık düşüş yaşandığını aktardı. Ayrıca başkan, tüketici ve firmaların enflasyon beklentilerinin de oldukça gerilediğini belirtti.

“Faizlerin düşüşündeki üç ana faktör: enflasyon, enflasyon beklentileri ve risk primi”

Fatih Karahan, sunumunun son bölümünde “Piyasa faizleri nasıl düşer?” sorusunu yanıtladı. Piyasa faizlerinin yönünü belirleyen üç ana faktörün; enflasyon, enflasyon beklentileri ve risk primi olduğunu ifade etti.

Bir şema ile bunlara değinen Karahan, politika faizinin, önce kısa vadeli piyasa faizlerini etkilediğini, kısa vadeli faizlerin, hem enflasyon hem de enflasyon beklentileri üzerinden şekillendiğini, enflasyon ve beklentilerdeki gelişmelerin ise uzun vadeli piyasa (kredi) faizlerine yansıdığını belirtti.

TCMB Başkanı, faiz indirimlerinin ancak enflasyon kontrol altına alındığında etkili olabileceğini vurguladı. Karahan, geçmiş dönem verilerinden hareketle enflasyon beklentileri iyileştikçe kredi ve tahvil faizlerinin gerilediğini açıkladı.

Politika faizindeki gerilemenin piyasa faizlerine yansıdığını vurgulayan başkan, uzun vadeli kredilerin ticari krediler içindeki payının sıkılaşma döneminde arttığını ifade etti.

Genel bir değerlendirmeyle sunumunu bitiren TCMB Başkanı Fatih Karahan şu mesajları paylaştı:

“Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları; enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir. Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilmektedir. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.”

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Stay Connected

0BeğenenlerBeğen
3,913TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol
- Advertisement -spot_img

Latest Articles